Coronavirus kaynaklı Türkiye'nin değişen arama sorguları
May 3, 2020 • ☕️☕️ 12 dk okuma • 🏷 Arama trendleri analizi
Yazar tarafından şu dillere çevrildi: English
Aşağıda bahsedilen olaylar tamamen gerçektir, gerçekleşmiştir.
Bir kaç arkadaşım, şirketlerini tamamen home office’e döndürmek istiyor. Eşi ile daha çok vakit geçirmek durumunda kalanlar, ciddi kararlar almak üzere. Bir daha havuza girmem, başkasının bardağından bir şey içmem, el öpmem, ucundan ısırmam, hamam/masajın kıyısından geçmem, dışarda yemem, kasabın içine girmem, başkasının seccadesini kullanmam şeklinde uzayıp gidiyor. Türkiye coronavirus ile birlikte arama alışkanlıklarını da değiştirdi. Ve bu bize gelecek için bir şeyler söylüyor.
ps. Aşağıdaki veriler Google Arama Trendleri ürünü kullanarak çıkarılmıştır. Kısaca, bir veya birden fazla “kelimenin” belirli bir dönemde Google’da ne kadar aratıldığını göstermektedir.
Başım Ağrıyor…Nefesim Daralıyor Gibi…Öksürük Tuttu…Tut beni Necdet…
Toplum psikoloji, reaksiyonu birbiri ile etkileşim halinde. Google Arama Trendlerinin son 12 aylık raporunda, 9-15 Şubat haftası, Türkiye’de bu üç kelimenin (baş ağırısı, nefes darlığı, öksürük) arama sorgularının arttığı görülüyor. Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü tarih 11 Mart dan sonra öksürük aramaları, tepe noktasını görüyor.
Belki bir çok insan panik yaptı. Ama tek panik yapılan bu konu değildi.
Hamsterkauf: Panik Satın Alımı
Almanlar, panik satın alması için bir kelime bulmuş “Hamsterkauf”. Google Arama Trendlerinde yıl içinde hacmi olmayan bir ürün kolonya. Talepten dolayı, Eyüp Sabri Tuncer 3 hafta sitesi üstünden satış yapamadı. 18 Martta ihracatı yasaklandı, dün (2 Mayıs 2020) itibariyle kalktı yasak. Bol bol kolonyamız oldu.
Hızlı Hızlı Coronadan En Çok Etkilenenler
Haftasonu kaçamağı bitti. Kahvaltıcı, kiralık evler, sosyal tesisler…Gelecek dönemin konaklama için pek iyi olmayacağını Deloitte daha önce belirtmişti.
Deloitte Türkiye covid-19 raporundan:
Otel-Konaklama: Salgın nedeniyle yurtiçi ve yurtdışı tatil ve konaklama faaliyetleri Mart ayı itibariyle yavaşlamaya başlamış ve ilerleyen haftalarda hızlı bir şekilde azalmaya devam etmiştir. İlerleyen dönemde bu negatif trendin devam edeceğini düşünüyoruz.
Bu şartlar altında tabii ki kimse uçmak istemiyor. Toplu taşıma ile ilgili psikolojik bir bariyer koyuldu. Türkiye’ye has değil, Bknz, Amerika: https://www.theverge.com/2020/3/13/21179032/public-transportation-coronavirus-covid19-ridership-nyc-sf-la-dc
Son bir kaç aydır uçak bileti bakan kişiler ise “turistik” değil memlekete dönmek isteyen on binlerce vatandaştan oluşuyor.
Mobilize olmayacağımız aşikar: Kültür - Sinema da düşüş %95 (Mart)
Dışardaki aktivitelere ve “uzaklaşma” gerektiren konulardan uzak duruluyor. Konser, tiyatro gibi toplu etkinlikler de ekleniyor. “Konser” aramalarında düşüş:
Yine Deloitte’in aynı raporunda da belirtilen; Ulaşım, Oto kiralama, konaklama gibi en yüksek negatiflikte etkilenecekler listesine konserler de giriyor.
Eğlenmeye, gezmeye gitmeyen biri, spor gibi disiplin gerektiren bir aktiviteye karşı daha çabuk motivasyon yitirebiliyor. Türkiye’nin meşhur gym markası “Macfit”, arama sonuçlarında tarihinin en dip seviyesinde:
Türk insanı yeni düzene kolay adapte oluyor
Yaşı büyük vatandaşların evde olması, aile içi haberleşmenin etkisi ile Facebook düşen trendini tekrar yakaladı Türkiye’de. Dedem ve anneannem ile whatsapp’da görüntülü konuşabiliyoruz. Veriler Nisan ayından toplam sosyal medya trafiğinin %46’sını Facebook alıyor:
Ekmek evde yapılıyor mu?
Y nesli (Millennials), yemek yapmayı hiç sevememişti. (1981-1996 arasında doğanlar evet senden bahsediyorum). Evde yemek yapmaya başladık, her yemek tarifinden istisnasız artış var. Google sorduk. Ama bir toplum refleksi olarak hepimiz ekmek yaptık:
Ekmek’i sırasıyla, lahmacunlar, pohaçalar takip etti. Un alıp, ekmek yapmayı da tuvalet kağıdı ile eğlenmeyi de öğrendik. Deloitte’in yeme-içme ve eğlence sektörü için yorumlarına tekrar atıf yapmakta fayda var.
3 Yoga, bir elham
Namaz nasıl kılınır? Aramalarında yükseliş trendi var. Camiler kilitli, toplu ibadet yasak. İbadeti erteleyenler veya cemaat ile kılabilenler, bugünleri öğrenerek geçirmek istiyor.
Yoga ve spora hiç olmadığı kadar ilgi gösteriliyor. Trendyol poşetlerinden ayakkabı değil yoga matları, lastikler, yoga blokları çıkıyor.
Türkiyenin “Yoga” araması da arttı: Bırakalım oshosuz, Shiva’sız nesiller mi yetişsin?
Eticaret Savaşları
Getir ve Banabi çekişmesinden daha önce bahsetmiştim, sıkı takip ediyorum rekabetlerini. İki firmada çok iyi iş çıkartıyor ve fiyat rekabetinin tüketiciye yansıdığı zamanlardayız. Karlılık ile ilgili sıkıntıları vardı. Geldiğimiz noktada Coronavirus’ün kazananları şüphesiz “hemen teslimat” yapabilen bu iki firma.
Getir bu rekabetin açık ara birincisi ve corona günleri en çok getir’e yaradı. Motor kuryelerinde mor üstüne sarı, pembe üstüne beyazdan daha mı okunur? Bayilik modelinin etkisi mi? Daha çok şehirde hizmet verme? Banabi’nin yemeksepeti konsantrasyonu? Sebebi ne olursa bu dikey öyle bir büyümeye başladı ki Kiğılı’nın e-ticaret sitesinde makarna görmeye başladık.
Trendyol nerede? Hepsiexpress, Getir, Banabi, HemenGetir, İsteGelsin, (Kiğılı’yı saysak mı?)…Trendyol, trendexpress üzerinden (mevcut kargo ağı) bu dikeye girmesi an meselesi olsa gerek. Öte yandan, Migros’un neredeyse pazara hükmettiği kendi dikeyinde e-ticaret altyapısının zayıf kalması, yeni girişimlere yaramaya devam ediyor. Bir çok butik tarlacı, et üreticisi 3 haneli büyüme yaşıyor. (Bu arkadaşlar çok büyüdü, çokta güzel büyüdü Bknz: https://www.duvee.com.tr/) Mağazaları yağmalanırcasına alışveriş yapılırken, “Migros Hemen” çaresiz kaldı. Çaresizlik bir çok kişiye iş kapısı olarak döndü: https://www.ntv.com.tr/ekonomi/migrostan-bir-ayda-3-bin-200-yeni-istihdam,yTa16rj41kygebT50Zw-Dw. Çoğunluk Migros’un eve sipariş getirememesinden yakınıyor, sebebini sorgulamıyor. Bu eleştiren arkadaşları, Migros 2020 yarı yıl bilançosuna bakmasını şiddetle tavsiye ediyorum..(Yatırım tavsiyesi değildir)
E-ticaretin zengin ettikleri: “Coronavirus Günlerinde Kargo Firmaları”
Türkiye’nin genç nüfusu, kredi kartındaki yüksek penetrasyonu zaten verimli büyüyen e-ticareti corona günleri ile roket gibi uçar hale getirdi. Yurtiçi kargo şikayetleri sebebiyle, e-ticaret firmaları yıllar içinde farklı markalara yöneldi, onları büyüttü. En sonunda maliyet/kontrol hedefi ile kendi ağlarını kurdu. Fakat e-ticaret pazar yerleri olan küçük işletmeler MNG ve Aras Kargo’ya ağırlık vermesi bu iki markanın işte buraya kadar gelmesini sağladı (Aras Kargo en çok aranan kargo firması artık):
Türkiye daha farklı kitap okuyor
Kitap okumakta artık boyut değiştirdi. Türkiye dinliyor, e-okuyor ama okuyor. Benimde son dönemde hastası olduğum 1000kitap, corona günlerinin kazananlarından. Storytel ise her gece yatmadan (ilaçlarımı almadan hemen önce), bir posta ve sabah yürüyüşlerimde mutlaka kullandığım uygulama. Kullanım oranlarında spotify’ı geçti. (benim için)
Bir dijital dönüşümde bu alanda gerçekleşiyor. Sesli kitaba olumsuz bakmam, Storytel’in 30 günlük deneme sürümü ile son buldu. Artık aylık üyeliğim ile çok memnunum. Storytel henüz çok geniş bir veritabanına sahip değil fakat yeni bir çok kitap eklendi. İngilizce kitaplar olması ve bunları da aylık TL ödeyerek ulaşabilmek harika. Ahmet Ümit’in sesinden Ahmet Ümit’in romanını okuyabilmek ne büyük şans. Düşünsenize Karl Marx kendi ağzından okuyabilseydi o zamanlar kendi kitabını enterasan olurdu. Uygulamada farklı diller öğrenmek için eğitim setleri ve podcastler de bulunuyor.
Muğla, geçen yıl Ankara’yı geçip en çok kitap okuyan şehir olmuştu. Kitap okumaya en uygun zamanlarımızda yine en çok kitap” arayan şehirimiz oldu.
Abim nasıl olsun saçlar?
81 yaşındaki dedem aradı:
- İnternetten bana traş makinası yolla Görkem dedi.
Youtube’dan bakmış, anneanne kesecek. Sorsalardı: Bir dijital transformasyon yapalım 7’den 70’e herkes dijital dönüşümü yakalasın. Sebebi virüs diyebilir miydiniz?
Şüphesiz dedem yalnız değil. Evren, evdeki kendi kesmiş, Onur’un eşi facetime yapıp berber ile kocasına saç traşı yaptı. Google Arama trendlerine göre “saç nasıl kesilir” diye sormaya devam ediyoruz. Bu haftasonu yasaklarının 3.haftasını doldurduk. Berberlere kaçak saç kestiği için para cezası kesiyoruz.
Boston’da rezervasyon bile almıyor berberler. Arabanda otur, biz sana söyleriz boşalınca: https://www.bostonglobe.com/2020/05/01/nation/everybody-is-looking-little-haggard-maine-barbershops-booked-up-some-coronavirus-restrictions-lift/
Eğlence anlayışı bir tık değişti
1,5 aydır, Ankara’dayım. Anneannem ve ailenin diğer üyeleri Okey 101 ile tanışmış. Anneannemin kardeşi, multiplayer oyun davetiyesi atıyor. Coronavirüs simülasyonu sen nelere kadirsin diye düşünüyorum. Neyse, Evren akşam okey atalım dedi, girdik odaya oturduk, masa filan açıyorsunuz.. Sigara yolluyor bana, oralet yolluyor, iki defa çift döndü sonra nargile yolladı. Bunların hepsi sanal ortamda oluyor. Eğer sizde benim gibi daha önce yabancıysanız, okey oynadığınız kişilere kazandığınız puanlar ile bu tip hediyeler (kıraathane malzemeleri) gönderebileceğinizi öğrendiniz.
Z kuşağını tamamen kaybetmiş olan televizyonlar, haber dışında ilgi merkezini bu dönemde yine toplayamadı. Orta yaşında bir çok kişi de streaming hizmetlerine ilgisi arttı. Doğan Grubu’nun BluTV’si, teknik altyapısında bulunan imkansızlıklara rağmen oldukça büyüme kat ediyor. Netflix’in yanında bu etki belli olmasa da… Netflix ise dünya çapında 16 milyon kullanıcı daha ekledi. (https://www.screendaily.com/news/netflix-smashes-forecasts-adds-158m-global-subs-in-q1-amid-coronavirus-lockdown/5149226.article)
Ben de yaşlanmaya başladım streaming diyorum ama Netflix artık başlı başına prodüksiyon şirketine döndü, keza BluTV’de hem yapımcı hem yayıncı konumunda. Neyse Netflix, Türkiye potansiyelini bildiğinden yeni Türk yapımı dizisi AŞK 101’i yayınlandı.
Ülkenin aydın yayın organı Takvim gazetesi, Sapkınlığın yuvası Netflix dedi:(bknz:https://www.takvim.com.tr/dunya/2020/04/09/sapkinligin-yuvasi-netflixten-ramazan-ayinin-ilk-gununde-lgbt-dizisi-ask-101),
Twitter’da aşk101 daha yayınlanmadan malum grup tarafından yasaklanması istendi ve ülkede bilinirliği tavan yaptı. Sonra ne mi oldu? “Aşk 101 2. sezon ne zaman başlayacak?” haberi yaptı:https://www.takvim.com.tr/magazin/2020/05/01/ask-101-2-sezon-ne-zaman-baslayacak-ask-101-2-yeni-sezon-fragmani-yayinda-mi
Edit:
Google Türkiye ofisinden Sezer “balkon tarımı” konusunu hatırlattı.
Gıda işi yapacaksın, ölmeyen sektör…
Kolonyanın bittiği hafta acaba domates, biber, salatalıkta biter mi? endişesi ve bir ürün yetiştirebilme heyacanı ile bir anda arama sorgularının artıp daha sonra kaybolduğu “balkon tarımı”, balkonda ürün yetiştirebilmek isteyenler kısa sürede vazgeçmiş.
Corona Sonrası Kalıtsal Alışkanlıklar
- BluTV’de kaliteli bir diziyi sansürsüz izleyen vatandaş, TV’ye döner mi?
- Tek bir tuşla evine simit, peynir, süt sipariş vermeyi öğrenen? (Eskiden metafordu bir tıkla alışveriş, şu an gerçek)
- Belki kendi saçını kesmeyeceksin ama “ben bugün evden” çalışayım diyeceksin,
- Her gün ekmek yapmazsın ama bugün evde ekmek mi yapsam diyebilirsin.
- Avrupa’nın turistik ülkelerine (Espana, Italia, France) gitmektense, daha düşük ölüm oranı, daha yüksek ICU yatak kapasiteli ülkende kalıp, vatanını keşfedersin.
Ben bu satırları yazarken ABD’de 30 milyon kişiyi aştı işsizlik rakamları (https://www.forbes.com/sites/sarahhansen/2020/04/30/what-do-30-million-unemployment-claims-actually-look-like/#5dab8f224f9d). 300, 3000 değil tekrar yazayım 30.000.000 .
Türkiye, hızlı bir devlet refklesi göstererek 1 milyon yazılımcı projesi başlattı. Rakama takılmayın, vizyon önemli. Sabahları javascript dersinde 19 bin kişi görüyorum. Gelmekte olan, geldi ve hazır vakit varken, doğru yere kanalize edin: https://www.btkakademi.gov.tr/portal/